31 Ocak 2014 Cuma

Guacamole


Benim için avokado varsa guacamole var. O kadar...

Malzemeler:

  • 2 avokado
  • 1/2 soğan
  • 1/2 cay kaşığı sarımsak tozu ya da 1 diş sarımsak
  • 1/2 limon suyu
  • 1/2 domates
  • tuz

Yapılışı

  1. Avokadoların çekirdeğini çıkarıp limon suyu ile ezin. 
  2. Domatesi ve soğanı çok küçük doğrayıp ekleyin.
  3. Sarımsak tozunu ya da dövülmüş sarımsağı ekleyin ve tuz ilave edin
Notlar: 
  • Kızarmış tost ekmeğine, cipse ya da dürümlerin içine çok yakışır. 




Mutfak alarmı... Yazma rutini adım #16


İngilizce pomodoro technique olarak geçen ve 25 dakika çalışma 5 dakika ara verme olarak düzenleyeceğiniz 30 dakikalık çalışma sistemini denediniz mi? Simdi bir mutfak alarmını 25 dakikaya kurun ve başka hiç bir şey yapmadan 25 dakika boyunca sadece yazmaya odaklanın. Aklınıza gelen, ilgili ilgisiz, konsantrasyonunuzu bozacak her türlü düşünceyi bir kağıda not edin ve onlarla 5 dakikalık aranızda ilgilenin. Bu şekilde düzenlediğiniz 4 tane 25 dakikalık çalışmanın sonunda 30 dakikalık uzun bir ara verin. Nasıl? Konsantrasyon düzeyinizde ve verimliliğinizde bir değişiklik oldu mu?

Pomodoro technique uygulaması ayrıntılarına ana sayfanın solundaki logoya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Pomodoro technique'i uygulamak için bir mutfak alarmı ya da telefonunuzu kullanabilir ya da internetteki sayısız uygulamadan faydalanabilirsiniz. Pomodario bilgisayarınıza indirebileceğiniz uygulamalardan biri. Bir de yapılacaklar listesi uygulamalarının en gelişmiş olanlarından ve içinde bu tekniği uygulamanızı sağlayacak alarmı da barındıran Kanbanflow'u denemenizi öneririm. 

30 Ocak 2014 Perşembe

Hazır mısınız? - Yazma rutini adım #15


İki haftayı geride bıraktık. Şimdiye kadar yavaş yavaş, temkinli yol aldık. Biraz hızlanmaya ne dersiniz?  Planın 2. gününde küçük hedeflerle yola çıkmanın uzun süreli bir planda ne kadar önemli olduğundan bahsettik. Bugün iki haftayı devirdiğimize göre hedefleri artırmanın bir sakıncası yok. 5 veya 10 dakika daha fazla yazmaya var mısınız?

Ben zaten daha önce koyduğum hedef 30 dakikanın üzerine zaman zaman çıktım ama şimdi hedefim 1 saat.

29 Ocak 2014 Çarşamba

Akıl sağlığınız için... - Yazma rutini adım #14


Lift'in yazı rutini geliştirme planının 14. günü. Ekstra motivasyona mı ihtiyacınız var. Yazmak akıl sağlığınıza iyi geliyormuş. Rahibeler üzerinde yapılan bir araştırmaya göre okur yazarlık becerileri gelişmiş rahibelerin 70'li, 80'li, 90'li yaşlarında bu becerileri daha az gelişmiş olanlara oranla daha az unutkanlık belirtileri gösterdiğini söylüyor Lift.

Bence kafa dağıtmak, sinirinizi unutmak, yorgunluğunuzu atmak için birebir yazmak. Terapilerin temeli de kendini ifade edebilmek değil midir?


Tarihte bugün - "Song of India"



29 Ocak 1937'de Tommy Dorsey ve orkestrası Song of India'yı kaydetmiş.

28 Ocak 2014 Salı

Biraz yenilik, biraz değişim... - Yazma rutini #13


13. gün değişiklik ve yeniliklerle ilgili. Başarıya ulaşmanız için hangi küçük değişikleri yapabilirsiniz? Nasıl yenilikler sizi yazmaya teşvik edebilir? Daha az internet, daha çok okuma mesela ya da sabah kalkar kalkmaz yapacağınız ilk şeyin yazmak olması mı? Daha erken kalkmak ya da daha geç yatmak mı verim artırıcı değişiklikler olabilir? Hayatınızda küçük değişiklikler yaparak amacınıza bir adım daha yakın olabilirsiniz. 



27 Ocak 2014 Pazartesi

Tarihte bugün - 27 Ocak

27 Ocak 1945 Sovyet ordusunun Auschwitz-Birkenau toplama kampını Naziler'den kurtardığı gün. Bugün soykırım kurbanlarını anma günü. 



Farkındalık - Yazma rutini adım #11 ve #12


Dün zinciri kırdım. Biraz soğuk algınlığının, biraz da haftanın yorgunluğunun etkisi var. Bugün kaldığımız yerden devam.

11. adım sizin için hangi stratejinin işe yaradığının, hangi stratejilerin sizi daha çok motive ettiğinin ya da yazma ivmenizi engellediğinin farkına varmak ve ona göre adapte olmak. Benim için mesela haftasonları genelde ölü zamanlar. Haftasonunun bir günü mutlaka ya yorgunluktan ya da hafta içi ihmal ettiğim hayatın genel akışına dair yapılması gerekenleri yapmaktan yazmayı ihmal ediyorum. Açıkçası o kadar da kötü bir şey değil bu, çünkü makine değiliz ve kurulmuş gibi aralıksız çalışamıyoruz. Bir gün boşluk dinlenmeyi ve enerji depolamayı sağlıyor. O yüzden ben haftasonu bir günü zinciri kırma pahasına da olsa boş bırakmaya ve bunun için kendimi kötü hissetmemeye karar verdim. 12. adım zaten tam da bunu hatırlatıyor. Eğer siz de zinciri şimdiye kadar kırdıysanız, sakın çalışmayı bırakmayın, vazgeçmeyin diyor. Sonuç olarak aradığımız mükemmellik değil, sadece çaba ve kararlılık.

25 Ocak 2014 Cumartesi

Paylaşmak - Yazma rutini adım #10


10. gün. Yazma amacınızı birileriyle paylaşma vakti gelmedi mi? Arkadaşınıza, eşinize, dostunuza, patronunuza, hocanıza yazma amacınızı söyleyin, sosyal medyada bütün dünyaya duyurun, hakkında blog yazın (ha!). Birilerine karşı kendinizi sorumlu hissederseniz, hedefinize ulaşmanız daha kolay olacak. Üstelik çevrenizin vereceği destek ve motivasyonun üzerinizdeki olumlu etkisini de unutmamak lazım. 

Brownies...


Bu brownie'yi ne zaman yapsam en küçük kırıntısına kadar yiyip kendimizden geçiyoruz. Son kırıntılar üzerinde kavga etmemiz de cabası tabii :)

Malzemeler:
  • 2 yumurta 
  • 100 gr. tereyağı
  • 100 gr. şeker
  • 100 gr. bitter çikolata 
  • 50 gr. un
  • 1 avuç fındık
  • 1 fiske tuz
Yapılışı:
  1. Fırınınızı 200 °C'de ısıtın.
  2. Fındıkları dişe gelecek büyüklükte çekin.
  3. Tereyağı ve çikolatayı beraber eritin. 
  4. Un, şeker, tuz ve yumurtayı karıştırın, fındıkları ekleyin. 
  5. Çikolatalı karışımı yumurtalı karışıma ekleyin ve karıştırın.
  6. Yağladığınız fırın kabına dökün ve 12-13 dakika pişirin. Uzerinde çatlaklar oluşmaya başladığında pişmiştir. 10. dakikadan itibaren kontrol etmenizi tavsiye ederim. Brownie'nin dışı pişecek ama içi ıslak kalacak.
Notlar:
  • Tarifin orijinali burada.
  • Pastacı çikolatası kullanmanızı tavsiye ederim ama damla çikolata da olur. Hiç birini bulamazsanız elinizin altındaki herhangi bir çikolatayla da yapabilirsiniz.
  • Benim kullandığım kalıp 17x17 cm kare bir fırın kabı. Yukarıda verdigim ölçülerle 3 cm. yükseklikte 6 doyurucu brownie elde edersiniz. Daha büyük bir kapta pişirecekseniz malzemeleri artırın.
  • Fındık yerine, ceviz, badem ya da hindistan cevizi kullanabilirsiniz. Hindistan cevizi özellikle çok yakışıyor.

Boogie Woogie'nin ilk dersi şerefine...




24 Ocak 2014 Cuma

Esneklik - Yazma rutini adım #9


9. gününde Lift bize beklentilerimizde esnek olmamızı söylüyor. Yazma isteme nedeniniz bir kitap, tez ya da hikaye yazmak olabilir ama bu ay amacımız sadece yazı rutini oluşturmak. Yani ne yazdığınız önemli değil, sadece kelimeleri kağıda aktarabiliyor, akıcı bir şekilde yazabiliyor ve düşüncelerinizi doğru ifade edebiliyor olmanız önemli. Daha önce belirlediğiniz kritere giren her türlü yazı, bu alışkanlığı geliştirmenizde sizi bir adım daha öteye taşıyor.

23 Ocak 2014 Perşembe

Ne gerekiyorsa... - Yazma rutini adım #8


Bugün ikinci haftanın ilk günü. Yazmak daha kolay gelmeye başladı mı ya da motivasyonunuzu kaybetmeye mi başladınız? Ben şimdilik motivasyon cephesinde bir sorun yaşamıyorum. Motivasyonunuzu kaybetmeye başladıysanız, her yazarın böyle bir süreçten geçtiğini bilin. Motivasyonunuzu artırmanın ve yazı disiplini oluşturmanın tek yolu var, o da direnmek ve yazmaya devam etmek. Yazmak için belirli saatler belirleyin ve bu saatlerden kesinlikle taviz vermeyin. Her gün aynı saatlerde yazın. Interneti kapatın. Sevdiğiniz çayı, kahveyi hazırlayın, odanızın kapısına meşgul yazısı yapıştırın. Ne gerekiyorsa yapın, ama yazın. Alışkanlık kendi kendine gelişecek ve artık yazmak zor gelmeyecek. 

22 Ocak 2014 Çarşamba

Ilk haftayi bitirdik! - Yazma rutini adım #7


Lift yazı rutini geliştirme adımlarının 7. sindeyim ve bir haftayı geri de bıraktım. Bugünkü mesaj yazı rutini geliştirmekte gösterdiğimiz kararlılığı kutlamak ve bunun sonraki adımlar için bir motivasyon olması yönünde... Yani yazmaya devam!

21 Ocak 2014 Salı

Gelişiminizi ölçün - Yazma rutini adım #6


Lift'in 6. gün için önerdiği adım gelişiminizi ölçmeniz için bir yöntem geliştirmeniz. Gelişmeyi zaten her gün "yazarak" ve zinciri kırmayarak bir şekilde ölçüyoruz, ancak bu seferki bir adım daha öteye gitmeyi amaçlıyor. Mesela her gün ne kadar süreyle ya da kaç kelime yazdığınızı da kaydetmenizi öneriyor. Çünkü ölçmediğiniz seyi değiştiremezsiniz de.

Peki nasıl ölçeceğiz? İnternette bir çok uygulama var bunun için. İleriki zamanlarda bir liste oluşturacağım bu araçları tanıtmak için. Bunun dışında eski usul kağıt kalemle not ederek de bunu yapabilirsiniz, excel'de bir tablo hazırlayarak da. Başlangıç olarak sadece toplam süre ve kelime sayılarını kaydederek başlayın. Patricia Goodson hazırladığı bu tabloyla ne zaman başlayıp ne zaman bitirdiğinizi, nerede kaldığınızı, nasıl hissettiğinizi de not etmenizi önermiş. Ben Patricia Goodson'in önerdiğine benzer bir tabloyu Gingko app'de hazırladım. 8 Ocak'tan beri çalışma vakitlerimi kaydediyorum ve iki haftayı tamamladığımda nerede, hangi zamanlar ve ne kadar süre ile çalıştığımı analiz edip ona gore kendime yeni stratejiler geliştirmeye çalışacağım. Siz ne kadar süreyle çalışıyor ya da kaç kelime yazıyorsunuz?

Yemek yapmaya zamanım yok diyenlere...

... şef ve yemek uzmanlarından 20 zaman kazandıran tavsiye.

20 Ocak 2014 Pazartesi

"Bavarois" Orman meyveli mus pasta






Bu pastayı yılbaşı için yapmıştım. O kadar beğenildi ki tadanlar her gördüklerinde bu pastadan bahsediyorlar. Siz de hafif tatlılardan hoşlanıyor ve bizim gibi meyveli tatlıları tercih ediyorsanız bu pasta size gore.

Malzemeler: 

Kek için:
  • 2 yumurta
  • 60 gr. şeker
  • 40 gr. badem tozu
  • 2 çorba kaşığı un
  • 20 gr. tereyağı (erimiş)
  • 1 cay kaşığı kabartma tozu
Mus (mousse) için:
  • 400 gr. orman meyvesi
  • 400 ml ciğ krema
  • 100 gr. şeker
  • 4 gr. agar agar (2'ser gramlık 2 paket)
  • 1 fiske tuz
Yapılışı:
  1. Kelepçeli kalıbınızın sadece tabanını kaplayacak şekilde pişirme kağıdını kesin ve kalıbın altına yerleştirin. Ben daha büyük bir parça kesip kelepçe ile sıkıştırdım.
  2. Yumurtaları ve şekeri çırpın. 
  3. Un, kabartma kozu, badem tozu ve erimiş tereyağını karışıma ekleyip çırpın.
  4. Kalıba döküp yaklaşık 15 dakika 180°lik önceden ısınmış fırında pişirin.
  5. Kek pişerken, musu hazırlamaya başlayabiliriz. Orman meyvelerini ve şekeri bir arada robotta çekerek püre haline getirin. 
  6. Meyve püresine agar agarı ekleyip kısık ateşte kaynayıncaya kadar pişirelim. 2 dakika kaynadıktan sonra altını kapatıp soğumaya bırakalım. 
  7. Ciğ kremayı karıştırıcıyla önce düşük sonra hızlı ayarda krem şanti kıvamına gelinceye kadar 1 fiske tuzla çırpın. Dikkat edin, çok çırparsanız tereyağına dönüşür. 
  8. Meyve püresi soğuduktan sonra çırpılmış kremayı yavaş yavaş dıştan içe doğru hareketlerle söndürmeden meyve püresine yedirin. Bu aşamada yoğun bir kıvamı oluyor.
  9. Soğuyan keki kelepçeli kalıptan çıkarın ve ters çevirerek altındaki pişirme kağıdını yavaşça kaldırın. Keki servis yapacağınız tabağa alın.
  10. Kelepçeyi tabanı olmadan kekin etrafına geçirin. Bu aşamada kelepçenin kaymasını önlemek için ben bantla tabağa yapıştırdım. 
  11. Kelepçe sabitlendikten sonra musu üzerine dökün ve üzerini düzetin.
  12. Servis etmeden önce en az 6 saat buzdolabında bekletin, bir gün önceden yapabilirseniz daha da iyi.
Notlar:
  • Uyguladigim tarifin orijinali burada. 
  • Pasta kalıbıma göre orantılı olarak ölçülerde oynama yaptım ve üzerindeki meyve jölesini koymadım. Tarif 22 cm'lik kalıba gore verilmiş. Benim kalıbım 25 cm'lik kelepçeli kalıp. Kek miktarına dokunmadım, biraz daha ince oldu ama mus miktarını artırdım. 
  • Farklı meyvelerle de deneyebilirsiniz. Limonlu, şeftalili, çilekli benim denemek istediklerim.
  • Biraz uzun sürüyor yapması ama tadına değer. 

Ivme - Yazma rutini adım #5


5. adım ivmeyi koruma. İlk günlerde sadece alışkanlığı devam ettirmek önemli. Çok düşünmeden, yazının içeriğine kafa yormadan, sadece yazmak. Başlarda yavaş olduğunuzu düşünebilirsiniz ama hız ve kalite yavaş yavaş istediğiniz seviyeye gelecek.

100 saniyede...

modanın ve dansın son 100 yılı...

19 Ocak 2014 Pazar

19 Ocak'ta ne olmuştu?


Zinciri kırma ve alışkanlığa yoğunlaş - Yazma rutini adım #3 ve #4

Kaynak: The Stuck Creative
Yazı rutini uygulamasının 3. ve 4. adımlarını beraber uygulayacağım, zira dünün koşuşturması ve yorgunluğu yüzünden 3. adımı uygulayamadım. Çok da önemli değil açıkçası çünkü aslında birbirini tamamlayan adımlar.

Yazı rutini geliştirmek için izlenecek stratejinin 3. aşaması istenen alışkanlığın her gün yerine getirilmesi. Motivasyonu artırmak ve düzeni oturtmak içinse takvim uygulaması var. Mesela ben 30 dakika boyunca tezimi yazdığım her gün için takvime bir çarpı koyuyorum. Her konulan çarpının bir çizgiyle birleştirilmesi ile bir zincir oluşturuyorsunuz. Amaç zinciri kırmamak. Bu metot Jerry Seinfeld'in popüler hale getirdiği ve şimdilerde bir çok internet ve mobil uygulaması bulunan bir metot. Ancak siz eski usul bir takvim ve kalemle de kolaylıkla uygulayabilirsiniz. Ben bloga bir takvim yerleştirdim, benim zincirimi oradan takip edebilirsiniz.

Alışkanlığa yoğunlaşmak ise 4. aşama. Bu adımda yazdığınızın kalitesi önemli değil. Ne kadar kötü yazarsanız yazın, sadece yazma eylemi önemli. Sonuç olarak her zaman geri dönüp düzeltme yapabilir, yazınızı iyileştirebilirsiniz. Önemli olan yazmak. Mükemmeliyetçilik daha önce bahsettiğim writer's block'un nedenlerinden biri. Mükemmeliyetçilikten kurtulmak için en iyi yol önce karalamak, sonra düzenlemek, iyileştirmek. Zaten yazmak eylemi ile gözden geçirme, düzenleme, iyileştirme eylemlerini birbirinden ayırdığınız zaman daha verimli bir yazar olma konusunda adım atmış oluyorsunuz.

17 Ocak 2014 Cuma

30 dakika - Yazma rutini adım #2


Bugünün yazı rutini geliştirme adımı her gün ne kadar yazı yazacağına ve hangi tip yazı biçiminin bu süre içinde sayılacağına karar vermek. Uygulamada 15 dakika tavsiye edilmiş. "Günde sadece 15 dakika olsa bile yaz!" Kimilerine az görünse de aslında Ingilizce writer's block denen o içinden çıkılmaz yazı yazamama durumunda 15 dakika bile çok uzun gelebilir insana. Bu durumu yenebilmek için bir çok teknik var: serbest yazma, kağıt-kaleme dönüş yapma, mutfak alarmı tekniği*, yazı günlüğü tutmak gibi. 

Ben 30 dakikada karar kıldım. Her gün 30 dakika tezimle ilgili calışacağım. Blog yazısı yazmak, emaillere cevap vermek, baska bir akademik projeyle uğraşmak bu 30 dakika içinde sayılmayacak. 

* pomodoro technique: benim de yan tarafta logosunu koyduğum, 25 dakika çalışma, 5 dakika ara ile belirlenmiş periodlarla içeriğe değil süreye odaklı çalışma biçimi

Içine mi, üstüne mi?

Kaynak: Disonancia

16 Ocak 2014 Perşembe

Yazmak özgürlüktür! - Yazma rutini adım #1


Akıllı telefonumda Lift adlı bir uygulama var. Değiştirmek istediğiniz alışkanlıklarınızı ya da edinmek istediğiniz yeni alışkanlıkları, daha önceden hazırlanmış ya da sizin hazırladığınız bir programa göre her gün belli bir adımı yerine getirerek ya da tekrarlayarak günlük rutininize ekliyorsunuz. Böylece aldığınız kararlarda size yardım ve destek olacak bir gruba da üye olmuş oluyorsunuz, çünkü her adıma dair düşüncelerini, sorunlarını ya da uyguladıklarını aynı amaç için çalışan kişiler grup sayfasına yüklüyor. Yani ekstra motivasyon için grup desteği* :)

Benim günlük rutinimin parçasını olmasını istediğim şey ise bir yazı rutini oluşturmak. Uygulanacak ilk adım, sizin için yazmanın ne ifade ettiğini anlamak. Açıkçası benim ilk aklıma gelen şey amacımın doktorayı bitirmek olduğuydu. Ama bu defterdeki yazıyı görmek aslında küçüklüğümden beri yazı yazmanın beni rahatlattığını, kendimi ifade etmeme yardımcı olduğunu hatırlattı. Günümüzde sanki okuryazarlık olağanmış gibi davranıyoruz, ancak hala bu özgürlükten yoksun, okuyamayan, yazamayan, okuryazarlığı olsa da bu meziyetini her gün kullanmayan, geliştirmeyen** çok insan var aramızda. Halbuki yazmak özgürleştiriyor insanı. Benim için de bu yüzden önemli.


* Yeni yıl kararlarının da en büyük düşmanı o kararı uygularken duyulan yalnızlıktır bence.
** Yazı ve yazmak ile ilgili kafa yorma ve kendinizi geliştirme gibi bir isteğiniz varsa, Stephen King'in On Writing: A Memoir of the Craft kitabını tavsiye ederim. 

Küçük mekanlarda iki kişi yaşamanın incelikleri...

 Reading My Tea Leaves'in yazarı Erin Boyle'dan tavsiyeler... Kendi blogunda daha da fazlası var. 

13 Ocak 2014 Pazartesi

Merhaba ve "Brandade" Fırında Patatesli Balık



Merhaba!
Açılışı, kolay ve bir o kadar da lezzetli bir tarif ile yapıyorum. Fransa'nin Nimes bölgesine ait bir tarif "Brandade." Patates püresi ve balık haşlamasının karıştırılıp fırınlanması sonucu ortaya çıkan bir lezzet. Paris'te daha çok bu şekliyle yani patatesli fırınlanmış hali yapılırken Occitan ve Basque bölgelerinde balık püresi ve zeytinyağı karışımı daha yaygın. En çok kullanılan balık ise morina balığı. Bizim dondurucumuzda lieu noir vardı. Ne yapsak derken DBF brandade yapabileceğimizi söyledi. Ben daha önce hiç yememiştim, dolayısıyla nasıl bir şey olduğuna dair hiç bir fikrim yoktu. İnternette kısa bir araştırmadan sonra gözüme en güzel görünen tarifi uygulamaya karar verdim. Soğansız yemek olur mu ya diye Türklüğümü de gösterip bir de soğan ekledim orijinal tarife. Sonuç olarak repertuarıma yepyeni ve çok lezzetli bir tarif eklenmiş oldu.
Hadi simdi tarife gecelim...
Malzemeler:
  • 250 gr. lieu noir fileto (ayni miktarda morina ya da beyaz etli baska balıklar da olur.)
  • 350 gr. patates
  • 1 soğan
  • 2 diş sarımsak
  • 4 kaşık zeytinyağı (+2 kaşık uzeri için)
  • 50 gr. çiğ krema
  • defne yaprağı
  • kekik dalı
  • tuz
  • karabiber
Yapılışı:
  1. Patatesleri soyup buharda pişirin. Bir çatal yardımıyla püre haline getirin.
  2. Patatesler haşlanırken başka bir tencereye balık filetoları, defne yaprağını ve kekik dallarını koyup soğuk su ekleyerek haşlayın. Su kaynamaya başlayınca altını kapatıp süzün. Bir çatal yardımıyla balıkları ufalayın.
  3. 4 kaşık zeytinyağını tencereye alın. Ezilmiş sarımsakları ve küçük doğranmış soğanları ekleyip kavurun. Uzerine püre patatesleri ve balığı ekleyin.
  4. Karışıma kremayı ekleyip çırpma teli ile karıştırın. Tuz ve biber ile tatlandırın.
  5. Karışımı fırın kabına alıp üzerine çatalla şekil verin. Kalan 2 kaşık zeytinyağını da üzerine gezdirip 210° fırında uzeri kızarıncaya kadar pişirin.
Notlar:
  • Yanında yeşil salata ve sebze sote ile dengeli bir öğün oluşturabilirsiniz.
  • Ne yazık ki lieu noir'ın Türkçe karşılığını bulamadım. Beste'nin naneleri'nin hazırladığı listenin altındaki yorumlarda "kömür balığı" olarak bahsi geçmiş, ne kadar doğru bilemiyorum. 
  • Balık yemeyen çocuklara balık yedirmenin kolay bir yolu olabilir bu tarif :)