30 Haziran 2014 Pazartesi

Karne zamanı - Yazma rutini/2 adım #30


Bugün rutinin son günü ve karne zamanı: Neler işe yaradı? Neler yaramadı? Neler değişmeli? Neler devam etmeli?

1. Bu sefer daha fazla istek ve motivasyonum vardı programı tamamlamak için. Bunda tabii ki bana eşlik eden, arada bir yorum bırakan, yalnız bırakmayan sizlerin de etkisi büyük. Zincir kırılmadı bu sefer! Mutluyum, gururluyum. :)

2. Tezimde istediğim kadar ilerleme kaydedemedim ne yazık ki. Bu nedenle sanal yazma kampına dahil olup, "aşırı içip komaya girme" olarak tanımlayabileceğimiz "binge drinking"e atıfla ben de "binge writing" yani "aşırı yazıp komaya girme"ye karar verdim :) Şaka tabii ki. Komaya girmeye gerek yok, ama günde en az 10 saat çalışma beni bekliyor olacak. Bu tez bitecek!

3. Stratejilerden hala favorilerim bir gece önceden ne yazacağımı planlamak, ham yazılarımı yine gece yatmadan okumak ve sabahına düzeltme yapmak ve yataktan kalkmadan o gün yapacaklarıma/yazacaklarıma odaklanmak. Bunun dışında o gün içindeki yazma hedeflerimi sabah birileriyle paylaştığımda daha da motive oluyorum.

4. Mekan olarak hala ev iyi bir çalışma ortamı sağlamıyor benim için. Kütüphane her zaman daha teşvik edici. Bunun dışında, bu ayın keşfi "Sus ve Yaz" toplantıları. Çalıştığımız café'yi çok beğendim, gerçekten iyi bir yazma ortamı var. Toplantıların dışında da "Tebdil-i mekanda ferahlık vardır." diyerek arada bir orada çalışmayı düşünüyorum.

5. Defter ve kalemler hala en iyi arkadaşlarım.

6. Günü ikiye ayırmanın iyi bir fikir olduğunu düşünmeye başladım. Sabahları fikir üretmeyi gerektiren işleri yapıp düzeltmeleri daha yorgun hissettiğim öğleden sonraya bırakmayı deneyeceğim. Alın size yeni bir strateji.

7. Günün sözü, şarkısı, hikayesi bazılarınıza yazdıklarında ilham verdi, bazılarınızı motive etti. Bu kısmı rutine eklediğim için mutluyum. Sonlara doğru motivasyonun azaldığını hissettim. Umarım yanılıyorumdur ve siz rutine devam etmişsinizdir.

8. Yazma rutinini bir gün gelir de tekrarlayacak olursam bence sıralamada değişiklik yapılmalı. Sonralara doğru kolaylaştırıcı ve içerikle ilgili stratejiler yoğunlaşıyor. Bunlar 30 güne yayılmalı. Çünkü bu şekliyle tüm stratejileri hakkıyla deneyemiyorsunuz. En azından ben öyle hissettim.

Siz yazma rutini hakkında ne düşündünüz? Faydasını gördünüz mü? Hangi stratejileri uyguladınız? Neleri gereksiz buldunuz? Benimle düşüncelerinizi yorum bırakarak paylaşırsanız gerçekten çok sevinirim.

Bana eşlik edenler olmasa bu ay çok daha zor geçerdi. Sizlerden de çok şey öğrendim, çok teşekkür ederim. Bu arada, yazma kampı boyunca halimi hatırımı sorarsanız eminim motivasyonum daha da artacak. Güncellemeleri yazma kampı sayfasına her gün koyacağım, yorum bırakmayı unutmayın.

Hepimize yıldızlı pekiyi!

Görüşmek üzere,

Defter

Günün Sözü: 

Yazmanın amacı, zengin ya da meşhur olmak, flört etmek, geceyi birileriyle geçirmek ya da arkadaş edinmek değil. Aslında yazmanın amacı, yazdıklarınızla okuyanların hayatını zenginleştirmek. Sizinkini de tabii ki. Yazmak; uyanmak, iyileşmek, üstesinden gelmek demek. Mutlu olmak demek.
- Stephen King

Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: Okumak ve Değerlendirme

29 Haziran 2014 Pazar

Ne tarih, ne de insanlık - Yazma rutini/2 adım #29





Okumanın yazmak için ne kadar önemli olduğunu tekrar tekrar söylemeye gerek yok sanırım. Ama bir yazar için, hangi türde yazıyor olursa olsun yazmak hakkında okumak da önemli. Yazma rutini/1'de sık sık önerdiğim Stephen King'in On Writing and Anne Lamott'un Bird by Bird kitapları benim için vazgeçilmez. Bu aralar içinde her haftaya özel egzersizlerin de bulunduğu Patricia Goodson'ın Becoming an Academic Writer kitabını okuyorum. Daha doğrusu çalışıyorum kitabı. Sizin Türkçe kitap önerilerinizi de duymak isterim. 

Ayrıca, yazmak istediğiniz türde ve stilde okumanın kendi stilinizi geliştirmekteki öneminden de bahsetmiştim. Ne ve nasıl yazmak istiyorsanız o yönde seçimler yapın okuma listenizde :) Eğer yaz boyunca kendinizi kitaba doyurmak istiyorsanız Pinuccia'nın kitapları'nın yaz okuma şenliği tam size göre. Temmuz ayı boyunca yazma kampına gireceğim için ben şimdilik yokum, ama Ağustos ayına enerjim kalır ve yazma hedeflerime büyük ölçüde ulaşmışsam, ben de katılacağım.

Bu arada, yazma kampındaki kelime hedefime gün be gün ne kadar yaklaştığımı takip edebilmeniz için bloga Yazma Kampı Temmuz 2014 sayfası ekledim. Yazdığım kelime sayısını her gün burada güncelleyeceğim. Arada bir yorum bırakarak beni teşvik ederseniz sevinirim.

Günün Sözü:

"Kelimeler, yazı ve kitaplar olmadan ne tarih, ne de insanlık olurdu."
- Hermann Hesse


Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: Okumak ve Değerlendirme



28 Haziran 2014 Cumartesi

Uyur uyanık - Yazma rutini/2 adım #28


Sabah uyandığınızda hemen yatağınızdan kalkmayın ve 10-15 dakika o gün yapacaklarınız/yazacaklarınız üzerine düşünün diyor Lift. Bu uyur uyanık evrede yazacaklarınızı düşünmeniz, gün boyunca motivasyonunuzu artırmanızı sağlayacak, odaklanmanız da kolaylaşacak. Bunu daha da kolaylaştırmanın yolu ise başucunuzda çalıştığınız projelerin notlarının bulunduğu bir defter ya da yazacaklarınızı planladığınız bir ajanda bulundurmak. Sabah kalktığınızda bu deftere/ajandaya bakarak kendinize yapacaklarınızı hatırlatabilirsiniz. Denediğimde çok şaşırdım, çünkü işe yarıyor bu yöntem, tavsiye ederim.

Ben bugün daha önce bahsettiğim "Sus ve Yaz" toplantılarından birine katılacağım ve tezim üzerinde çalışacağım. Siz bugün ne yazacaksınız?


Günün şarkısı:

Bugünün yazmak için çok güzel bir gün olduğunu düşünen ve ellerinden kayıt gitmesine izin vermeyenlere U2'dan Beautiful day:



Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: Alfa evresi







27 Haziran 2014 Cuma

Uyku - Yazma rutini/2 adım #27


Yazın gelmesi ve rutinde sonlara yaklaşıyor olmamız sanırım biraz motivasyonları düşürdü. Sakın şimdi bırakmayın yazmayı. Önümüzde 3 gün daha var, dayanın :)

Bugünün tavsiyesi yatmadan önce yazdıklarınızı okumanız. Ama herhangi bir yazınızı değil, üzerinde daha fazla çalışmanız gereken, ham, düzeltilmemiş yazılarınızı. Düzeltmeye çalışmayın sakın. Sadece okuyun ve uyuyun. Uyku süresince beynimiz çalışmaya devam ediyor. Ham yazılarınızı uyumadan önce okuyarak beyninizi istemeden de olsa düşünceleriniz üzerinde çalışmasını sağlayacak, ertesi güne gerekli içerik ve form değişikliklerini yapmaya hazır olarak uyanacaksınız.

Üniversite yıllarım boyunca, sınavlardan önce notlarımı yatmadan az evvel okumam kafamda daha iyi yer etmesini sağlardı. Yazma rutini/1'den sonra şimdi de yazdıklarım için kullanmaya başladım bu metodu. Yazılarımı hiç kimseye gece göndermemeye çalışıyorum. Her ne kadar düzeltme yapmamak için kendimi çok zor tutuyor olsam da, gece yatmadan sadece bir kere okumaya çalışıyorum yazılarımı. Sabah kalktığımda hem yenilenmiş bir zihin, hem de tazelenmiş fikirlerle düzeltme yapıyorum yazılarımda. Deneyin, faydasını mutlaka göreceksiniz.


Günün sözü:

Hayaller aslında gerçeklerden kaçma yolu değil, onları anlamanın bir yoludur.
- Lloyd Alexander

Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: Yatmadan önce...



26 Haziran 2014 Perşembe

Bakmak ve görmek - Yazma rutini/2 adım #26



Bugünün görevi, bir yazılacak konular listesi oluşturmaya başlamak. Başlamak diyorum, çünkü bugünle sınırlı kalmayacak bu liste. Aklınıza gelen ve hakkında yazmak istediğiniz her türlü konu, her gün beslemeye devam edecek bu listeyi. Kitaplarınız; evinizdeki konuşmalar; çiçekler, böcekler, parklar; çocuklar; bir resim, bir fotoğraf, bir film; bir yemek; hepsi listenizin bir parçası olabilir. Yeter ki sadece bakmayın, görün de. Kısa notlarla bu listeyi geliştirmeyi de unutmayın. Yanınızda taşıyacağınız küçük defterler en büyük yardımcınız.

Günün sözü:

Yalanların [hakim olduğu] zamanlarda doğruyu söylemek devrimci bir harekettir.
- George Orwell

Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: İlham


Not: Bu da benim 100. blog yazım :)





25 Haziran 2014 Çarşamba

Serbest - Yazma rutini/2 adım #25


Yok yok, serbest falan değilsiniz bugün. Zincirleri kırmak yok hala. Ama serbest yazma diye bir teknikten bahsedeceğim. Yabancı kaynaklarda "free-writing" olarak geçen ve 1 ile 10 dakika arasında kısa süreler boyunca aklınızdaki her türlü fikri kağıda ya da bilgisayara aktarmaktan oluşan bir teknik bu. Gramer, noktalama, mantık sırası, düzenleme, vs. gibi hiçbir kaygı olmadan sadece kafanızdaki düşünceleri açığa çıkarmak amaç. Hiç durmadan yazmalısınız, aklınıza bir şey gelmese bile. Böyle zamanlarda "Aklıma bir şey gelmiyor." yazıp devam edin yazmaya. Amaç, kaleminizin kağıtla ya da parmaklarınızın bilgisayarın klavyesiyle kesintisiz temas halinde olması :) Hiçbir şeyi değiştirmek, düzeltmek için durmayın.

İşte serbest yazma için izleyeceğiniz adımlar:
  1. Ne kadar süreyle yazacağınızı belirleyin. Bir, beş ya da on dakika olsun. Amaç yazmaya "ısınmak". Bundan daha fazlasına gerek yok.
  2. Beyaz bir sayfa ya da boş bir ekranla başlayın, alarmınızı kurun. Kağıt ve kalemle yazmanın avantajı düzeltme yapmaya daha az teşvik edici oluşu. Bilgisayarda yazmayı tercih ediyorsanız, Ommwriter, Scrivener, Focuswriter ya da Darkroom gibi ekrandaki her türlü dikkat dağıtıcı öğeyi gizleyen programları kullanabilirsiniz. Bunun haricinde ekranı tamamen karartma da başta rahatsız edici gibi görünse de işe yarıyormuş. Ben deneyenlerin yalancısıyım.
  3. Aklınıza gelen herhangi bir konu ya da çalıştığınız proje hakkında yazmaya başlayın. Zaman bitene kadar durmayın.
  4. Zamanınız bittiğinde yazdıklarınızı okuyun. İçinde mutlaka hoşunuza giden cümleler, ifadeler ya da çalıştığınız konuyla ilgili yeni fikirler olacaktır. Bu ifadeler ya da cümleler üzerine çalışmaya başlayabilirsiniz. 
Günün sözü:

Okumak istediğiniz kitap henüz yazılmamışsa, o zaman mutlaka yazmalısınız.
- Toni Morrison

Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: Sadece yaz



24 Haziran 2014 Salı

Giriş, gelişme, sonuç - Yazma rutini/2 adım #24


Her gün yazmanın alışkanlığı sürdürebilmek için ne kadar önemli olduğunu çok kez tekrar ettik. Her gün hakkında yazacak konu bulmakla ilgili yöntemlerden de bahsettik. Özellikle içerik üretimi konusunda yardımcı olacak başka bir adım da önceden taslaklar çıkarmak. Yazının yapısına, nelerden oluşması gerektiğine önceden karar verirseniz, daha sonra başlıkların, bölümlerin içini doldurmak çok daha kolay olacak. Ben yazma rutinini ilk defa uyguladığımda iki basamaklı bir plan izlemiştim. Birinci basamak fotoğraf, ikincisi mesajdı. Başlıklar rutindeki başlıklarla hemen hemen aynıydı.Bu sefer, biraz daha geliştirerek 5 basamaklı bir plan oluşturdum:

  1. Başlık (Hazırlama sırasına göre 4.)
  2. Fotoğraf (5.)
  3. Mesaj (1.)
  4. Günün sözü (2.)
  5. Yazma rutini/1'e referans (3.)

Bunun gibi bir planı günlük, tarif, film incelemesi, haber, vs. gibi her türde yazınıza uygulayabilirsiniz. Her gün aynı tip yazı yazmıyorsanız ya da daha uzun soluklu ve kapsamlı bir projeniz varsa, bu sefer bütün önemli başlık ve konuları not edip bunlardan bir plan oluşturmak en mantıklısı. Aslında bunu ister istemez yapıyoruz. İlkokuldan beri bildiğimiz ve izlediğimiz yazma planları var. En basiti: Giriş, gelişme, sonuç. Bunun dışında, "tez, antitez, sentez" planı da çok bilinenler arasındadır. Açıkçası bunlar size zaten bilinen ve her zaman yaptığınız şeyler gibi gelebilir ama yazarken bazen atlanıyor ne yazık ki. Girişsiz ya da sonuçsuz o kadar çok yazı var ki. Etkili bir giriş ve sonuç olmadığında iletilmek istenen mesaj, duygu, istek de cılız kalıyor. İleride nasıl etkili giriş ve sonuç yazılır konusunda bir yazı hazırlayabilirim. Sizin bu konuda uyguladığınız reçeteler varsa lütfen paylaşın.

Günün sözü:

Kütüphanelere istediğiniz kadar kilit vurun, düşünce özgürlüğümü kısıtlayabilecek hiçbir kapı, kilit, sürgü yok.
- Virginia Woolf

Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: Taslaklar





23 Haziran 2014 Pazartesi

Ne, nasıl, ne zaman? - Yazma rutini/2 adım #23


İçerik hakkında tavsiyeler devam ediyor. Şimdi plan yapma zamanı. Yazma rutininin bitmesine 7 gün kaldı. Bir kalem ve kağıt alın ve her gün ne yazacağınıza dair plan yapın. Ne yazacaksınız? Nasıl ve ne zaman yazacaksınız? Bunları önceden belirlemek yazmaya başlamak konusunda sizi rahatlacak. Ne yazacağınıza karar vermek konusunda sıkıntı çekiyorsanız etrafınıza biraz daha dikkatli bakmanız yeterli. İsterseniz sadece uzun bir list yapın üzerine yazılması muhtemel konularla ilgili. Mümkün olduğunca uzun bir liste yapın ve hangisi daha kolay yazılabilecek bir konu gibi görünüyorsa onu listenin başına alın. Bu şekilde daha zor ama ilginizi çeken konularla ilgili araştırma yapma ve düşünmeye de zamanınız olacak. Bir süre sonra bu konular da size yazılması kolay konular olarak görünecek. Üstelik her gün ayrı bir konu üzerine yazmanız da gerekmiyor. Geniş bir konu seçerseniz, her gün belirli bir kısmı üzerine çalışabilirsiniz. Böylece kendinizi de motive etmiş olursunuz, çünkü o gün mutlaka çalıştığınız bölümü bitirmek isteyeceksiniz. Yazma konusu ile ilgili olarak ayrıca "Neden ve nasıl yazacağız" başlıklı yazıma da bakmanızı tavsiye ederim.

Günün sözü:

Gözyaşları yazılması gereken kelimelerdir.
- Paulo Coelho

Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: Planlama




22 Haziran 2014 Pazar

Yarım - Yazma rutini/2 adım #22


Yazma rutininin 22. adımı, içeriğini geliştirmek isteyenler için bir öneriden oluşuyor. Lift, her şey yolunda giderken ve ne yazmanız gerektiğini bilirken yazdığınız cümleyi, paragrafı, bölümü yarım bırakarak ertesi gün kaldığınız yerden devam etmenizi söylüyor. Düşünceleriniz çalışmayı bıraktığınız süre içinde daha da belirginleşecek, olgunlaşacak, çünkü aradan geçen zaman içinde istemeden de olsa beyniniz o fikir üzerinde çalışmaya devam edecek. Böylece, içerik anlamında daha gelişmiş ve olgunlaşmış bir yazma deneyimi yaşayacaksınız. Bu tavsiyenin yazmaya başlayamayanlar ya da yazacak çok şeyi olup nereden başlayacağını bilemeyenler için de verildiğini de gördüm bir çok kaynakta. Yazdığınızı yarım bırakarak, nerede kaldığınızı bilecek ve ertesi gün üzerine çok düşünmeden tekrar yazmaya başlayabileceksiniz. Ben nedense yazdığımı yarım bırakamıyorum, bu yüzden benim için Lift'in tavsiyesi pek uygun değil ama sizin bu tavsiyeyle ilgili düşüncelerinizi, deneyimlerinizi duymak isterim.

Yazmaya başlayamama problemlerine yönelik olarak kullanılabilecek ve bende daha çok işe yarayan yöntem, daha önce bahsettiğim yazı günlüğü. Bugün ne üzerine çalıştığınızı, ertesi gün ne üzerine çalışacağınızı belirlemek ve bilmek, yazmaya başlamanızı kolaylaştırabilir.

Günün sözü:

Kitaplar benzeri olmayan taşınabilir sihirdir.
- Stephen King

Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: Kutlama ve İçeriğe odaklanma


21 Haziran 2014 Cumartesi

Zincirler - Yazma rutini/2 adım #21


3. haftayı bitirdik. Zinciri kırmayanlara bravo! Zinciri kıranlar da kutlama yapabilir tabii ki. Ayın başından bu yana başardıklarınıza bakmanız yeter.

Günün sözü:

Yazarlar yazar. Hayalciler [yazmak] hakkında konuşur.
Jerry B. Jenkins

Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: Kutlama ve İçeriğe odaklanma


20 Haziran 2014 Cuma

Roma - Yazma rutini/2 adım #20


Hepimizin hayatlarında "yazmak" dışında sorumlulukları, görevleri ve zaman ayırmayı sevdiği şeyler var: İşimiz, ailemiz, evimiz, hobilerimiz gibi. Bütün bu sorumluluklar ve değer verdiklerimiz bütün hayatımızı dolduruyor gibi görünebilir, ama istersek her zaman yazmaya zaman ve enerji var. Lift Anthony Trollope'in bütün hayatı boyunca tam zamanlı bir işi olduğunu, ama her sabah 5.30'da kalkıp 3 saat yazarak en çok üreten yazarlardan biri olmayı başardığını söylüyor. Size kimse her gün 3 saat yazmanızı söylemiyor tabii, ama küçük çabaların sarfederseniz sonunda sizi büyük başarıların beklediğini unutmayın. Sadece biraz sabır. Sonuç olarak, Roma da bir günde inşa edilmedi.

Günün sözü:

Söylenmemiş bir hikayenin içinizde yarattığından daha güçlü bir ıstırap yoktur. 
- Maya Angelou

Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: Yavaş yavaş, adım adım...


Not: Ben Temmuz ayı boyunca toplamda 50000 kelime yazmayı hedefleyen Camp NaNoWriMo'ya kaydoldum. Hedef çok yüksek ama denemeye değer. Bana katılmak isteyen var mı?



19 Haziran 2014 Perşembe

Yetinmemek - Yazma rutini/2 adım #19


Yazma rutininin en başında küçük hedeflerle başlamanın öneminden bahsettik. Ama bu aşamada minimum hedeflere takılıp kalmamak gerekiyor. Çünkü minimumla yetinmek, özellikle daha fazlasını yapabileceğiniz zamanlarda verimliliğinizin azalmasına neden olabilir. Başka bir işiniz, mutlaka yerine getirmeniz gereken bir göreviniz, bulunmanız gereken bir yer yoksa, daha önce bahsettiğim "biraz daha" tavrını takınmanızı tavsiye ederim. Birkaç dakika daha fazla çalışmak, bir cümle, bir paragraf daha fazla yazmak verimliliğinizin artmasında önemli bir rol oynayabilir.

Günün şarkısı:

Benim gibi yumurta kapıya dayanmadan çalışamayanlara gelsin :) Queen'den Under Pressure


Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: İşe yarıyor mu?

Not: Şarkı önerisi için Defter'in kardeşi Kalem'e teşekkürler :)







18 Haziran 2014 Çarşamba

Nerede hareket... - Yazma rutini/2 adım #18


...orada bereket diye boşuna dememişler. Bugünün görevi, az da olsa rutininizin fiziki koşullarında değişiklik yapmak. Her şey yolunda gidiyorsa sorun yok tabii ama biraz değişiklik - zaman, mekan, araçlar, vs. gibi - hem kendiniz, hem de yazma alışkanlığınız hakkında yeni şeyler keşfetmenizi sağlayabilir.

Günün sözü:

Bir ülke hikaye anlatıcılarını kaybederse çocukluğunu kaybeder.
- Peter Handke

Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: İşe yarıyor mu?





17 Haziran 2014 Salı

Koşmak - Yazma rutini/2 adım #17



Bazı günler sadece başlamak yeter! Lift yazmayı koşmaya benzetmiş ve en zor kısmın başlamak olduğunu söylemiş. Hook and Eye'a göre başka benzerlikler de var:


  • İkisi için de bir program yapmak ve ona sadık kalmak gerekir.
  • Kısa sürelerle ama düzenli çalışma daha iyi sonuçlar verir.
  • Kapasiteniz zamanla gelişecek, yavaş başlayıp hızlanacaksınız.
  • Dinlenme ve toparlanma sürelerini de hesaba katmalısınız.
  • Hiç bir zaman yeterince motivasyonunuz olmayacak.
  • Bugün canınız yazmak/koşmak istemese de yazmanız/koşmanız ve bunun sonucunda kendinizi iyi hissetmeniz, yarın size gerekli motivasyonu verecek.
  • Bir kere kararlı adımlar atmaya başladınız mı akışına bırakmak yeter.


Günün sözü:

"...[Yazın]. Şansınızı deneyin. Kötü olabilir, ama ancak bu şekilde gerçekten iyi bir şey yapabilirsiniz."
- William Faulkner

Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: Sadece başla!




16 Haziran 2014 Pazartesi

25/5 - Yazma rutini/2 adım #16


Blogun sol üst köşesindeki logodan ve logonun başlığından da anlayacağınız gibi mutfak alarmı tekniği benim çalışma sistemimin önemli bir parçası. Zamanı bölerek kullanmak ve düzenli ara vererek çalışmak, ne yazık ki hepimizin kullandığı bir metot değil, ancak verimli çalışma için mutlaka gerekli.

Mutfak alarmı metodu (The Pomodoro Technique), 30 dakikalık oturumları 25 dakika odaklanarak bir iş üzerine çalışma ve 5 dakika dinlenme olarak bölmekten oluşuyor. 25 dakika boyunca yazılacaklar listenizin bir maddesi, bir paragrafı üzerine yoğunlaşıyorsunuz. Oturum bittiğinde de 5 dakika boyunca genel amacınız dışındaki işleri hallediyorsunuz. 4 oturum sonunda 30 dakikalık bir ara veriyor ve ara sonunda tekrar başlıyorsunuz 25 dakika çalışma, 5 dakika ara düzenine.

Peki, 5 dakikalık arada ne yapmak lazım? Ne uzun, ne de çok kısa işler bulmanız gerek kendinize. Benim önerim mutlaka ayağa kalkmanız. Evde iseniz, fırınınızın alarmını kurmanız, ayağa kalkmanıza ve hareket etmenize yardımcı olacaktır. Eğer ofiste iseniz, masabaşı egzersizleri ya da kısa bir el ya da boyun masajı bence en iyi seçenek. İş hastalıkları/kazaları masabaşı çalışanlarını da çok etkiliyor, unutmayın. Ayrıca meditasyon da yapabilirsiniz. Calm sitesine bakmanızı tavsiye ederim. Bunun dışında masanızı, kitaplığınızı ya da çantanızı düzenlemek gibi organizasyon işlerini yapabilirsiniz. 5 dakikalık süre içinde suyunuzu içmeyi de unutmayın. Sakın, telefonda ya da emaillerinize cevap vererek geçirmeyin bu vakti. Bu tür zaman alan ve aslında uzatmaya meyilli olduğumuz işleri 25 dakikalık süre içine sığdırmaya çalışın. Böylece çok oyalanmadan bu işler de tamamlanacaktır.

Günün fotoğrafı:

Kaynak: Laughing Squid
Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: Mutfak alarmı...


15 Haziran 2014 Pazar

Sınırları zorlamak - Yazma rutini/2 adım #15


Üçüncü haftaya bugün itibariyle girdik. Bugüne kadar ikinci günde koyduğumuz hedefleri gerçekleştirmeye çalıştık. Artık sınırlarımızı zorlamanın vakti geldi. Bugün birkaç dakika, birkaç cümle daha fazla yazmaya var mısınız?

Günün sözü:

Her gün her şey hakkında bir şeyi, bir şey hakkında her şeyi öğrenmeye gayret edin.
- Thomas Hardy

Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: Hazır mısınız?

14 Haziran 2014 Cumartesi

Kazanımlar - Yazma rutini/2 adım #14


İkinci haftanın son günü! İki haftadır yazıyor olmanın haklı sevincini yaşıyoruz! :) Peki kutlamak için kazanımlarımıza bakmak ve kendimizi daha fazla motive etmekten daha iyi bir yöntem olabilir mi? Unutmayın, bir başkası için değil, kendiniz için yazıyorsunuz. Jordan Rosenfeld yazmak için 10 neden sıralamış:

  1. Yaratıcılığın sağlığınız, kendine güveniniz ve yaşam enerjiniz üzerine olumlu etkileri kanıtlanmış.
  2. Yazmak, beyninizde meditasyona benzer yararlar sağlıyor.
  3. Yazmak, gözlem yapma kapasitenizi artırıyor ve yaşama daha kapsamlı bir gözle bakmanızı sağlıyor.
  4. Yazmak, televizyon ve teknolojinin olumsuz etkilediği dikkat ve odaklanma kabiliyetlerinizi güçlendiriyor.
  5. Yazmak insanları birbirine bağlıyor. Mesela ben blogum sayesinde başka türlü tanışamayacağım sizlerle tanışmış oldum :)
  6. Yazmak, başka türlü unutarak kaybedeceğimiz anıları ve hikayeleri korumamızı ve başkalarına aktarmamızı sağlıyor.
  7. Yazmak eğlendiriyor, her gün eğlenmenin kime zararı dokunabilir ;)
  8. Yazmak hayalgücünü geliştiriyor, hayalgücü yaşama sevinci ve umudumumuzu kaybetmememiz için önemli.
  9. Yazmak, hüzün ve yas duygularının hafiflemesini sağlıyor.
  10. Yaşam, ondan zevk almamamız için çok kısa.


Günün sözü:

Yazmak, yakın temas sporları gibi, futbol gibi. Canın acıyabilir ama zevk de alırsın.
- Irvin Shaw

Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: Akıl sağlığınız için...



13 Haziran 2014 Cuma

13. Cuma - Yazma rutini/2 adım #13


Bugün cuma ve ayın onüçü. Önünüzde iki seçenek var: Ya bugün evden hiç çıkmayacak, kapıları pencereleri kilitleyip başınıza bir şey gelmemesi için binbir dua edecek ya da hayatınızda bazı değişikler yapıp yazma alışkanlığınızı daha da güçlendireceksiniz. İkincisini seçerseniz, önünüzde birçok seçenek var. Şimdiye kadar yalnız olduğunuz ortamlarda daha verimli çalıştıysanız, kapıları kapatın ve yazın. Hava güzel ve bir parkta ya da bahçede çalışmak daha çok ilham verecekse, ne duruyorsunuz dışarı çıkın. Caféler gibi sesin yoğun olduğu yerlerde daha rahat hissediyorsanız kendinizi rahat koltukların olduğu bir café'ye atın ya da Rainy Café gibi nerede olursanız olun size uygun ortamı oluşturacak internet sitelerini kullanın. Müzik dinlemek iyi geliyorsa en sevdiğiniz grubun albümünü yanınızdan ayırmayın ya da 8tracks'in farklı amaçlara göre toplanmış müzik listelerinden birini dinleyin. Lifehacker'da bir liste yapmış bu konuda. Hiç olmadı, rahatsız edici ortam seslerini maskeleyen ses üretici siteler var internette, onlar mutlaka yardımcı olacaktır. Küçük değişiklikler verimliliğinizi artıracaksa, çekinmeyin, deneyimleyin ve rutininizin bir parçası haline getirin.

Günün şarkısı:

Yazarken hızını alamayanlar için Queen'den Don't Stop Me Now :)


Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: Biraz yenilik, biraz değişim...



12 Haziran 2014 Perşembe

Paris Tarım Fuarı - Yerli malı bayramlarından toprağa ve üreticiye saygıya...

(Ön not: Uzun zamandır taslak olarak bekliyordu bu yazı. Ülke gündemi çok başka konularla allak bullak olmuşken bu nerden çıktı demeyin. Dediğim gibi uzun süredir yazılacaklar listesindeydi, kısmet bugüneymiş.)


İlkokuldaki yerli malı haftalarını hatırlar mısınız? Hani herkesin evden kuru yemiş, meyve, vs. getirdiği, Chiquita muz getirenlerin ayıplandığı, sıraların birleştirilip kocaman masaların kurulduğu, yerli üretim ve tüketimin kutlandığı yerli malı bayramlarını. 2 Mart'ta kendimi o yerli malı bayramlarının Fransız versiyonundaymış gibi hissettim.

Bizi bilenler yeme içme sevgimizi de bilirler. Hatta evimizin Fransız sakini bu sevgiyi geliştirmeye de adamıştır kendisini. Özellikle içki konusunda nerede bir tadım, nerede bir yarışma, salon, fuar var, kendisinden sorulur. Bütün şarap salonlarının tarihleri itinayla takip edilir, bunun eğitimi alınır, amatör jürilerine katılınır. Salonlara, fuarlara fazladan fazladan davetiyemiz bulunur, ben de bu fırsatı hiç kaçırmam. 2 Mart Paris Tarım Fuarı'nın son günüydü ve biz yine bu fırsatı kaçırmadık. :)

Ben ilk defa gittim Tarım fuarına. Şimdiye kadar gitmek gibi bir isteğim olmamıştı açıkçası. Tarım fuarı aklımda televizyonda gördüğüm şekliyle yani Cumhurbaşkanı ve bakanların civciv ve ineklerin arasında verdikleri pozlarıyla yer etmişti. Bu sefer yok muydu hayvan, börtü böcek? Tabii ki vardı ama biz hayvanların olduğu kısmı çocuklara ve ailelerine bıraktık. Bölgesel ürünlerinin tanıtıldığı bölümde zaman geçirdik.



Fuarın yöresel ürünlerin tanıtıldığı ilk katına girişimizle beraber burnumuza farklı farklı kokular gelmeye başlamıştı bile. Fuar alanını bölgelere ayırmışlar. Orta kısımda daha çok tanıtım yapan firmaların standları çevresinde ise yine bölgelere özgü tadları tanıyabileceğiniz restaurantlar vardı. Bir kaç tatmak istediğimiz konyak, rom vardı, onun dışında da plan yapmamıştık. Öyle olunca fuara daldık ki dalış o dalış. İlk kat daha çok Fransız ürünlerine ayrılmış, bir üst katı da yabancı ürünlere.

Tek tek ne vardı, ne yoktu söylemem çok zor. Sadece bildiğimiz Fransa merkez topraklarının değil, deniz aşırı topraklarının da ürünleri vardı, eski Fransız kolonilerinin de. Komşu ülkelerin ve Fransa'da yaşayan yabancıların da mutfaklarına yer verilmişti. Türkiye tahmin edebileceğiniz gibi yine dönerle oradaydı. Ürünlerle ilgili David Lebovitz kapsamlı bir yazı yazmış, hatta ürünlerin çoğunu tek tek fotoğraflamış. Benim ilgimi çeken daha çok tavır, duruş ve ürünlere ve toprağa duyulan saygı oldu.



Bütün üreticiler standlarında yaptıkları işten zevk aldıkları her hallerinden belli bir şekilde bekliyordu. Yaklaşan herkesi ürünlerini denemeye, tatmaya davet ediyor, bıkmadan usanmadan her ürünü tek tek anlatıyorlardı. Anne babalarının yanlarında getirdiği çocukların halleri gözümün önünden gitmiyor. Her yeni tada şaşırıyorlar, koklayarak, dokunarak deneyimliyorlar ve doğal ürünlerin ne olduğunu, nasıl yapıldığını, en önemlisi de emeğin ne kadar değerli bir şey olduğunun farkına varıyorlardı.



Üstelik tam bir şenlik havası hakimdi salonda. Şarkı söyleyenler, dans edenler mi ararsınız, salonun dört bir köşesinde kurulmuş yöresel tatları sunan restauranlarda kadeh tokuşturanlar mı? Yine bölgesel ürünlerle ilgili yarışmalar hem çocukları, hem de yetişkinleri bilgilendirmek için hazırlanmıştı. Bir çok kişi küçük hediyelerle döndü evlerine. Bol kahkahalı, tadımlı, bilgili bir gün oldu bizim için de.

Peki ben bu kadar şeyi size niye anlattım? Eve dönüş yolunda bizim ülkemizin, üreticimizin, ürünlerimizin boynu bükük halleri aklıma geldi. Uzun uzun iç geçirdim. Umarım bir gün gelir de biz de tarımın ve üreticinin içtenlikle kutlandığı, sevildiği, sayıldığı fuarlara sahip oluruz.



Bambu - Yazma rutini/2 adım #12


12. gün demek neredeyse programı yarıladık demek. En baştan beri yenilediğimiz mesaj, her gün yazmak ve zinciri kırmamaktı. Bugüne kadar zinciri kırmış olabilirsiniz, ama sakın pes etmeyin. Şimdi bırakırsanız yazma alışkanlığı geliştirmeniz mümkün olmayacak. Bu aşamada yazmaya devam etmeniz önemli. Kararlı olun, amacınıza ulaşacaksınız.

Günün hikayesi:

Çin'de bambu ağacı tohumu ekilir. Birinci yıl boyunca her gün sulanır ve gübrelenir. İkinci yıl da öyle. Üçüncü yıl da. Bu süre içinde bambu ağacı filizlenmez, toprağın dışına çıkmaz. Dördüncü yıl da aynı işlemelere devam edilir. Hala filizlenmez. Beşinci yıl da her gün sulanmaya ve gübrelenmeye devam edilir. Ancak beşinci yılın sonunda filizlenir ve altı hafta içinde 27 metre uzar. Peki ağaç sadece altı haftada mı, yoksa beş yıl ve altı haftada mı büyümüştür?

Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: Farkındalık

11 Haziran 2014 Çarşamba

"Yaratıcı uyku" üzerine...

...Stephen King'in düşünceleri Brainpickings'te... Daha önce bahsettiğim On Writing kitabı, yazmak isteyenler için bir başucu kitabı.

Uyum sağlama - Yazma rutini/2 adım #11


10 gündür yazıyoruz ve kullandığımız stratejiler konusunda farkındalığımızı artırmaya çalışıyoruz. Şimdi işe yarayan stratejileri güçlendirme, işe yaramayanlardan vazgeçme zamanı. Benim için başka yazarlarla beraber çalışmak ve mutfak alarmı metodu şimdilik ise yarıyor. Kütüphane, café gibi ortamlarda daha verimli çalışabiliyorum. Ancak, evde kaldığım günler ve dikkatimi dağıtacak internet, kitap, arkadaş vs. gibi unsurlar varsa o gün verimli çalışamıyorum. Bu yüzden her gün kütüphaneye gitmeye ve "Sus ve yaz" toplantılarına daha sık katılmaya çalışacağım. Sizin için hangi stratejiler daha verimli? Hangilerinden vazgeçtiniz?

Günün Sözü:

- İçinden bir ses ...[yazamayacağını] söylüyorsa inadına daha çok ...[yaz], o sesin sustuğunu göreceksin.
Vincent Van Gogh

Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: Farkındalık


10 Haziran 2014 Salı

Yazmak ve sorumluluk - Yazma rutini/2 adım #10


Yazma amaçlarınızı ve hedeflerinizi hiç kimseyle paylaştınız mı? Anne babanıza, kardeşinize, arkadaşınıza, eşinize, iş arkadaşlarınıza yazma hedeflerinizden bahseder ve onlardan arada bir de olsa gelişiminiz hakkında size sorular sormalarını isterseniz (büyük bir ihtimalle sadece bahsetmek yeterli olacaktır, onlar sorar zaten :) birilerine karşı sorumlu olduğunuzu düşünmek sizi daha da teşvik edecektir. Kimbilir, belki de çevrenizdekilere de yazma isteğini bulaştırır ve yazma arkadaşları kazanırsınız. Çevrenizden bu şekilde destek alabileceğinizi düşünmüyorsanız, blog yazabilir, buraya yorum bırakarak gelişmenizden beni haberdar edebilir ya da Lift üzerinden yeni yazma arkadaşları edinebilirsiniz.

Günün Sözü:

Yalnız ve acı çeken [yazar] imajından kurtulmaya bakın ve işinizi daha da zorlaştırmayın.
- Natalie Goldberg

Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: Paylaşmak

9 Haziran 2014 Pazartesi

Müzikseverlere...

Sevdiğim müzik sitelerinden Tıkabasa Müzik, Evliya Çelebi'nin "Seyahatname"sinde geçen müzik enstrümanlarını yazmış... 16. ve 17. yüzyıl müzik aletleri meraklılarına gelsin.

Her şey kabulümdür... - Yazma rutini/2 adım #9


Bugünün mesajı kendinize karşı nazik, yazmaya ayırdığınız zamanlarda ise içeriğe karşı esnek olmanız yönünde. Eğer programın başında her gün 30 dakika yazmaya karar verdiyseniz, bu 30 dakikanın sadece yazmaktan değil, yazmaya yönelik başka aktivitelerden de oluşabileceğini aklınızdan çıkarmayın. Yazmak, aynı zamanda konu üzerine okumak ve araştırma yapmak, not almak, taslak çıkarmak, düzenlemek gibi adımları da içerir. Bu eylemler belki kağıt üzerine çok az kelime olarak yansır ama iyi bir yazının yapı taşlarını oluşturur. O yüzden bazı günler fazla kelime üretemeyebilirsiniz ama bu durum verimli olmadığınız anlamına gelmez.

Günün Sözü:

Yazmak kelimeleri cümlelere dönüştürmek değildir, fikirleri hikayelere dönüştürmektir.
- Jason Headley

Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: Esneklik


8 Haziran 2014 Pazar

Engelleri kaldırmak - Yazma rutini/2 adım #8


İkinci haftanın başındayız. Motivasyonumuzu en yüksek seviyede tutmanın ve yazmaya devam etmenin başka bir yolu da odaklanmanızı zorlaştıran, yolunuza çıkan engellerden kurtulmak. Aynı saatlerde, aynı mekanda yazmak, kendinizi psikolojik olarak yazmaya şartlamak ve yazmanın aslında o kadar da zor olmadığını anlamanız, bir yandan da bulunduğunuz ortamı ve şartları yazmaya elverişli hale getirmeniz, bu engelleri kaldırmanıza yardımcı olacaktır.

Lift, aslında yazmanın o kadar da zor olmadığına dair bir Copyblogger yazısı önermiş. Ben de grup desteğinin altını çizeceğim. Dün "Shut up and Write" (yani "Sus ve Yaz") isimli bir grupta hiç tanımadığım ve hepsi birbirinden çok farklı projeler üzerine uğraşan "yazar"larla tanıştım. Ortak amaç yazmaktı ve biz 2 saat boyunca 4 oturum yaparak sadece yazdık. Oturum aralarında sohbet ettik, zorluklardan, projelerimizden bahsettik. Uzun zamandır bu kadar motive edici bir ortamda çalışmamıştım. Size de bu tür gruplar oluşturmanızı ve destek aramanızı, hatta arada bir bana yorum bırakarak vazgeçmediğinizi hem bana, hem de kendinize hatırlatmanızı tavsiye ederim. Hadi iş başına!

Günün Sözü:

Hayal gücü ancak üzerinde çalışarak gelişir ve yaygın kanının aksine, erişkinlerde gençlere göre daha gelişmiştir.
SOMERSET MAUGHAM

Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: Ne gerekiyorsa... 



7 Haziran 2014 Cumartesi

Duyduk duymadık demeyin! - Yazma rutini/2 adım #7


İlk haftayı bitirdik! Belki zorlandınız, takıldınız, sıkıldınız ama şimdi kutlama zamanı! Motivasyonumuz katlanarak çoğalsın! Yazmaya devam!

Günün Sözü:

İyi yazı yoktur, iyi bir şekilde yeniden yazılmış yazı vardır.
- Robert Graves

Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: İlk haftayı bitirdik!



6 Haziran 2014 Cuma

Ölçme ve değerlendirme - Yazma rutini/2 adım #6


Şimdiye kadar her gün yazarak zinciri kırmamanın ne kadar önemli oldunu birçok kere tekrar ettik. Ama ilk gün belirlediğiniz hedeflerinize ulaşabiliyor musunuz? Kaç kelime yazdınız? Ne kadar süreyle çalıştınız? Hangi şartlar altında daha çok yazıyor, hangi şartlar altında daha az verimli olabiliyorsunuz? Günün hangi saati ve nerede, ne üzerine ve nasıl çalışırken daha verimli olduğunuzu ölçmeniz ve değerlendirmeniz, hangi stratejinin sizin için daha iyi sonuçlar verdiğini anlamanız açısından bütün bunların kaydını tutmanız önemli.

Yazı rutini/1'in 6. adımında size yardımcı olabilecek uygulamalardan bahsetmiştim. O zamandan bu yana, defter-kalem metoduna geri döndüm. Yanımda iki not defteri taşıyorum artık: birine tezimle ilgili her an aklıma gelen içerik kırıntılarını, diğerine ise o gün üzerinde çalıştığım konu, hedeflerim, çalışma yerim ve zamanım, çalışma sürem ve ertesi gün neler üzerinde çalışmam gerektiğini not ediyorum. Bilgisayar bazlı uygulamalar size bir şablon sağlıyor, ama benim için sanırım kalem tutmak, hala psikolojik olarak daha motive edici.

Günün sözü:

Bir günlük tutun. Yazarlık kariyerimin en büyük pişmanlığı hiç bir zaman günlük tutmamış olmamdır.
- Geoff Dyer

Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: Gelişiminizi ölçün

5 Haziran 2014 Perşembe

Devam - Yazma rutini/2 adım #5


İlk günlerin hevesiyle hızlı bir giriş yaptınız, ama şimdi yazma hızınızın yavaşladı mı? Yazma isteğiniz azalıyor olabilir. Bunun normal olduğunu unutmayın ve yine de yazmaya devam edin. Çünkü, ancak bu zor anları aşarsanız yazma alışkanlığınızı pekiştireceksiniz. Böyle zamanlarda, ben aklıma daha önce de bahsettiğim Alison Miller'in tavsiyesini getirmeye çalışıyorum hep. Alison Miller, böyle kırılma anlarında "biraz daha tavrı" geliştirmenizi söylüyor ve birkaç dakika daha fazla çalışmanızı, birkaç cümle daha fazla yazmanızı öğütlüyor. Bir anlık vazgeçme ve erteleme isteğiniz böylece ortadan kalkacaktır. 

Bu arada, bu program boyunca karşılaştığınız sorunları da yorumlarda paylaşmayı unutmayın, belki beraber çözüm bulabiliriz.

Günün Sözü:

Çocuklarımıza sorunlarını silahlarla değil, sözcüklerle çözmeyi öğretmeliyiz.
- Bill Clinton

Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: Ivme




4 Haziran 2014 Çarşamba

Otomatik - Yazma rutini/2 adım #4


Hiç düşünmeden, sıkılmadan, hayıflanmadan, her gün günün belli bir saatinde yazmaya başlamak güzel olurdu, değil  mi? Lift de bugün yazma işini de diğer alışkanlıklarınız gibi otomatikleştirmeyi amaçlamanızı söylüyor. Zaten bu programın temel amacı da bu. Bu konuda benim her zaman ilham verici bulduğum Brainpickings'in yazarların rutinleri konusunda derlediği yazılara göz atmanızı tavsiye ederim. Siz de günün belli bir saatini yazmaya ayırırsanız alışkanlığın yerleşmesini daha kolay sağlayabilirsiniz.

Günün sözü:

Yazmak da yemek yapmak gibi. Birkaç malzemeyi birbirine karıştırıp ortaya çıkan tadı birilerinin beğenmesini bekliyorsunuz.
- Dee Leone

Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: Zinciri kırma ve alışkanlığa yoğunlaş

3 Haziran 2014 Salı

Her gün - Yazma rutini/2 adım #3



Alışkanlıklar ancak tekrar edildiğinde ve düzenli hale getirildiğinde alışkanlık oluyor doğal olarak. Bir çok yerde okuduğuma göre bir alışkanlığın oturması için 21 ila 30 gün gerekiyormuş. Yani her gün yazmak, özellikle başlarda çok önemli. Bir kere yazma alışkanlığını kazandığınızda ise haftada bir gün, ama sadece bir gün, ara verebilirsiniz yazmaya.


Peki her gün yazmak için motivasyonumuzu nasıl artırabiliriz? En bilineni, daha önce blogda da bahsettiğim Jerry Seinfeld'in takvim metodu. Her yazdığınız gün için takvime bir çarpı koyuyorsunuz ve çarpıların birleşmesiyle bir zincir oluşuyor. Amaç zinciri kırmamak. Ben ilk yazı rutini programıyla bloga bir takvim yerleştirmiştim ve her yazdığım gün için işaretliyorum takvimi. Kullandığım uygulamanın adı Don't Break the Chain. Bunun dışında birden fazla zinciri birbirinden farklı görsellerle takip etme şansı veren Chain.cc ya da takvim görünümlü Chain calendar uygulamalarını da kullanabilirsiniz. Akıllı telefonlar için ücretli veya ücretsiz birçok uygulama var. Tabii ki küçük bir cep takvimi de işinizi görecektir.

Günün Sözü:


İyi ya da kötü olması önemli değil, cesurca yaz.
- Bill Stout

Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: Zinciri kırma ve alışkanlığa yoğunlaş


Not: Göreceğiniz gibi ben Yazı Rutini/1'de pek de güzel zinciri kırmışım. Siz aman diyeyim kırmayın :)



2 Haziran 2014 Pazartesi

Hedef - Yazma rutini/2 adım #2


Programın ikinci gününde günlük yazma hedeflerimizi belirleyeceğiz. İlk belirlemeniz gereken her gün ne kadar süre ile yazacağınız. Yeni başlayanlar için öneri 15 dakika. 15 dakika kısa görünse bile düzenli olarak yazıldığında, somut sonuçlar elde etmenizi sağlayabilecek bir süre. Bana çok kısa derseniz 30'a kadar çıkabilirsiniz başlarda. 30 dakika, mutfak alarmı tekniğinde 25 dakika çalışma ve 5 dakika dinlenmeden oluşan bir çalışma oturumuna denk gelecek. 

Uygulayabileceğiniz başka bir yöntem ise başta 5 dakika gibi çok kısa süreleri hedefleyip her oturumda bunu 5'er dakika artırmanız. İlk gün sonunda önce 5, daha sonra 10 ve en son 15 dakika olarak 3 yazma oturumu düzenleyebilir ve gün sonunda 30 dakikalık yazma süresine ulaşabilirsiniz. Bu süre size çok kısa göründü ise, ertesi gün yine 3 oturum düzenleyip bu sefer 10, 15 ve 20 dakika çalışabilirsiniz. Programın başlarında hedefin altına düşmemek önemli. Hedefiniz ne kadar düşük olursa olsun, düzenli hale getirebildikten sonra sorun yok. Eğer her gün hedefinizin üstünde çalışabiliyorsanız hele en güzeli.

Bugün sürenin dışında bu süreye içerik olarak neyin dahil olacağına da karar verin. Mesela blog yazmak, emaillere cevap vermek, günlük yazmak bu sürelere dahil olacak mı? Yoksa bu süre içinde sadece kitabınız, hikayeniz üzerine mi çalışacaksınız? İçeriğe ve hedefe karar verdikten sonra geriye kalan sadece uygulamak.

Ben bu seferki program için 2 saat yani 30'ar dakikadan oluşan 4 oturumda karar kıldım. Tezim üzerine çalışacağım ve diğer yazma aktiviteleri bu süre içinde yer almayacak. Sizin hedefiniz ne?

Günün sözü:

Hayatınızın her günü yazın. Çokça okuyun. Bu şekilde yaşayan bir çok arkadaşımın şu anda çok güzel kariyerleri var.
- Ray Bradbury

Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: 30 Dakika

Not: Mutfak alarmı tekniğiyle ilgili sorularınızı bana yöneltebilir ya da detaylı bilgi için yazma rutini/1'deki 30 Dakika ve Mutfak Alarmı yazılarına ve internet sitesine bakabilirsiniz.


1 Haziran 2014 Pazar

Neden yazıyorsunuz? - Yazma rutini/2 adım #1



Yazma isteğinizin nedenlerini bilmek, devam etme isteği ve enerjinizin azaldığı anlarda size yardımcı olacaktır diyor Lift. Ben geçen sefer de söylediğim gibi yazmanın bizleri özgürleştirdiğini düşünüyorum. Yazmak, her zaman kendimi daha iyi ifade etmemi sağladı.

Buna ek olarak, şu anda içinde bulunduğum durum nedeniyle başka nedenleri de var yazmak istememin. Aile fertlerim içinde Alzheimer hastaları var. Onların neler yaşadığını, yaşayacağını biliyorum. Benim de benzer riskler altında olduğum gerçeği beni daha da yazmaya teşvik ediyor. İleride bugünümü, dünümü unutabileceğim ihtimalimi beni korkutuyor. Eğer geçmişimi hatırlayamayacak ve aktaramayacaksam, yazdıklarım en azından bugünümün kaydını tutsun, benden bir iz bıraksın diye düşünüyorum. İşte yazmaya başlamak ve devam etmek benim için bu nedenle de önemli.

Siz neden yazmak istiyorsunuz? Hadi bugün neden yazmak istediğinizi yazın. Aşağıya yorum bırakarak benimle de paylaşırsanız çok sevinirim.

Günün sözü:

"Ben bildiklerimi yazmıyorum, neleri bildiğimi görmek için yazıyorum."
 - Patricia Hampl


Yazma rutini/1'de ne yazmışım merak ederseniz: Yazmak özgürlüktür!

Not: Lift.do sayfasına katılarak oradan da yazma rutinini takip etmek için, kayıt olun ve "Develop a Writing Habit" aktivitesine üye olun.